28 yıllık yayıncılık hayatımda çok ciddi eleştiriler yapmış birisiyim aslında. Yazdığım eleştiri yazılarının çoğunluğu Siyasetçilere yada Belediye Başkanlarına olmuştur. Bölge Milletvekillerimiz Nevzat Pakdil, M.İlker Çitil, Mahir Ünal, merhum İmran Kılıç ve Hayrettin Güngör gibi isimlerde zaman zaman bu eleştiri yazılarımdan nasibini aldı .Hatta şu an mevcut Belediye Başkanımız Mehmet Fatih Güven beyi de çok ciddi şekilde eleştiren yazılarım olmuştur.
Eleştiri yazılarımda asla hakaret ve küfür olmamakla birlikte benim de içerisinde bulunduğum Afşin halkının haklı sitemlerini dile getirmiş ve çoğunluğunda da Hedefi 12’den vurmuş bazı sorunların çözümüne vesile olmuşumdur.
Şu ana kadar da eleştiri yazılarımın çoğunluğu hala İnternet ortamında ve Haber sitelerimde mevcuttur.
Ancak 6 Şubat tarihinde gerçekleşen Deprem hadisesine ilişkin şu dakikaya kadar bir eleştirim olmadı. Çünkü bir başkasını bilmem ama benim için zaman eleştiri zamanı değil bir işin ucundan tutma zamanı idi. Öyle de yaptım. Depremin yaşandığı gün itibariyle Şehir Merkezinden yaptığımız çağrılar ve yine meydanda araçların ilçe dışına çıkması noktasında uğraşlarımın ardından Yardımların ilçeye gelmesiyle bize yönlendirilen yardımların gerekli noktalara ulaştırılması,yardım Tırlarının ilgili kurumların yönlendirmesiyle ilgili noktaya sağlıklı şekilde nakli,akabinde ise bizden yardım talep eden kim var ise nokta atışı çalışmamızla bir çok haneye ulaştık. Burada GÖNÜLDER Başkanımız Hüseyin Bozkurt, Babam Dursun Demir,Arkadaşım Süleyman Çinpolat,GÖNÜLDER üyesi Abdullah Sakarca ve TEİAŞ Personeli Kamil Pehlivan ağabeyin bana yardım ve desteklerinden bahsetmeden geçemeyeceğim.Hepsinden de Allah (cc) razı olsun. Arabayı nereye dediysem oraya sürdüler. Depremin ilk günü üzerimde hangi elbise varsaydı şimdi de hala o elbise var. Değişmeye dahi fırsatım olmadı.
Bu süreçte asla şunu da söylemedim,yazmadım. Falanca neden ortada yok. Filan kişi niye ilçeyi bırakıp kaçtı. Falan adam neden şurada oturuyor da yardımlara destek olmuyor. Şu adamın çok parası var ama bir kuruşunu bu hizmete harcamıyor, o katılmadı,bu gelmedi. Bunların hiç birisini ne söyledim ne de yazdım. Hatta sosyal medyada bazı kişiler için Mal depoluyor,piyasada görünmüyor,ortalık normalleşince çıkar ortaya eleştirilerine de ciddi anlamda kızdım.
Gelelim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven beye. Herkes sosyal medyada yazdı da yazdı. Hangi Başkandan bahsediyorsunuz bilmiyorum ama o zor günlerde İlçede olmayan Başkanlar vardı. Fakat Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven ilk dakikalardan itibaren İlçedeydi. Belediye binasını açık tuttu. Demeç ve bilgilendirmeler ayrıca anonslar yaptı. Hatta ilk Depremde Afşin’de bir sıkıntı yoktu. Bu sebeple ekibi ve araçlarıyla birlikte Kahramanmaraş’a gitti. Hayrullah Mahallesinde bir binanın enkaz kaldırma çalışmasına katılırken orada ikinci Depreme yakalandı. Afşin’de Deprem olduğunu öğrendiğinde de zorlu yol şartlarına rağmen Tünelleri tersinden geçerek Afşin’e geldi. Afşin’de Kapalı Pazar yerine aş evi kurulmasını sağladı ve enkaz kaldırma çalışmalarına eşlik etti.İlçeye gelen İlk Battaniyeleri,ilk Sobaları indiren ekip arasında yine Belediye Başkanı vardı. Tüm bu yazdıklarım Video ve Fotoğraflarla Afşin Belediyesi İnstagram sayfasında mevcuttur. İsteyen girip bakabilir.
Sosyal Medya kahramanları maalesef çok eleştirilerde bulunuyor. Ama bilir bilmez eleştirilerde bulunuyor. Hatta eleştirilerde iş o kadar ileri gitti ki, “Bu iktidar enkazın altında kaldı,AKP sınıfta kaldı,geç geldiler,seçimde gidecekler kampanyasına dönüştü.
İşin aslını sorarsanız elbette ki yaşadığımız bu acı hadise de elbette bende Belediye Başkanımın yanımda olmasını isterdim. Fakat olmuyor işte. Belediye Başkanı da olsa bir Depremzededen bahsediyoruz.
Ben Depremi yaşadığım da öğrendim. İlçelere dahi Vali tayin edildiğini. Süper bir çözüm. Çünkü mevcut şehrin Belediyesi,Kaymakamlığı,Kurumları felaket anında işlevini yitiriyor. Bizim nasibimize de Çorum düştü. Çorum kalkıp kendisi gelmedi. Cumhurbaşkanlığı görevlendirmesiyle şehrimize intikal etti. Gördünüz görmediniz bilmiyorum ama Bu şehrin çöpleri dahi Çorum’un kurumaları tarafından toplandı. Çünkü Vali atamasıyla Afşin’in tüm hizmetleri Çorum’a devredildi. Yani Afşin Belediyesi araçları Vali atamasıyla geri plana çekildi.
Gelelim vatandaş olarak size ve bize!
En son Kasım ayında bir tatbikat yapıldı Ülke genelinde. Ulusal Deprem Tatbikatı. Orada en çok da herkes için bir Deprem Çantası alınması uyarısı yapıldı. Kaçınız Deprem çantası aldı? Ben de dahil hiç birimiz. Yani bugün Deprem Çantası alsaydık. Uyku Tulumuna kadar her şey vardı o deprem çantasında. Bırakın Deprem çantasını evimizde küçücük bir ilk yardım çantası bile yok.
Belediye Başkanını eleştireceğimize lütfen bizler Depreme Hazırlık noktasında neler yaptık ona bakalım.
O öyleydi,bu böyleydileri bırakalım. Biz bu topraklarda doğduk,bu toprakların mayasıyla yoğrulduk,bu topraklarda yere düştük yine bu topraklardan doğrulacağız.
Belediye Başkanımızda bu topraklardaydı,işinin başındaydı. Hiçbir yere de kaçmadı. Oy verisiniz vermezsiniz o sizlerin bileceği iş ama Sosyal medya çok tehlikeli bir mecra haline geldi. Lütfen insanları incitmeyin. Bakın bir insana bir laf söylüyorsunuz. İftira atmış oluyorsunuz. Üzerinize hak alıyorsunuz. Rabbimiz ne buyuruyor. Benim karşıma kul hakkıyla gelmeyin. O insan hakkından vazgeçmediği sürece vay halimize.
Adam sosyal medyada yazmış. Çeliklerin 100 tane Vinci vardı bir tanesini bile yardım için sahaya sürmedi diye. Çelikler denilen firmadan bir Allah’ın kulunu tanımıyorum. Hiç çalışmadım onlarla,kim olduklarını da bilmem. Ben bu cahil aklımla biliyorum ki bırakın Afşin’de ki Santrali Çeliklerin Ülke genelinde ki tüm tesislerinde ki Vinçleri toplasanız sayısı 100 etmez.
Yazımı sonlandırmadan Afşin halkının olduğu gibi benimde çok sevdiğim İş adamımız Koray Kıraç beyin dün paylaştığı bir cümleyi sizlerle paylaşayım;
“Bu Ülkenin her bir vatandaşı Türkiye’dir. Hiçbir kurum,hiçbir kuruluş kendini Türkiye Cumhuriyetinin üstünde göremez. Deprem bölgesinde yaşayan bizlerin üzerinden Devletimize kimse ayar veremez. Yaşasın kadim vatanımız, yaşasın büyük milletimiz”
Kalın sağlıcakla.
*
Halil DEMİR