YENİÇERİ « AFŞİN HABER

bodrum escortbonus veren sitelerhttps://footballinside.net/deneme bonusu veren sitelerhttps://nyccng.org/gaziantep escortgaziantep escortmaltepe escortbostancı escortanadolu yakası escortizmir escorthttps://restbetgiris.co/ana/https://greenhousecraftfood.comAtaşehir Escortankara escortataşehir escortMebbistrendyol indirim koduCasibomslot siteleri https://en-iyi-10-slot-siteleri.comstarzbet adamsah.netdeneme bonusucasibompiabetstarzbet girişstarzbet girişgaziemir çilingirbahsegelholiganbettipobetholiganbetonwingrandbettingtruvabetbahiscasinotarafbetbahiscommariobetbetistmarkajbetbetinematadornetcasibombelugabahisbetebet1xbetasyabahiscasinovalediscountcasinoelexbetfavoribahisbahiscombahiscombelugabahisbelugabahisbetistbetistceltabetceltabetklasbahisklasbahismariobetmariobetrestbetrestbettarafbettarafbettipobettipobetcasibomcasibomcasibomcasibomstarzbetsahnebetlimanbetredwinmatadorbetmatadorbetbetkombetkomcasibomcasibomcasibomcasibomcasibom7slotsbahigobahis1000bahisalbaymavibaywinbetexperbetkanyonbetkolikbetkombetlikebetmatikbetnisbetonredbetorspinbetparkbetperbetroadbetsatbettiltbetturkeybetvole24wincratosslotelitbahisfavorisenfunbahisgorabethilbetikimisliimajbetintobetjasminbetjetbahiskralbetligobetlordbahismarsbahismeritkingmilanobetmobilbahismostbetmrbahisneyinenoktabetnorabahisoleybetonbahisonwinorisbetparmabetperabetpiabetpinuppokerbetapusulabetredwinrexbetromabetsahabetsavoybettingbetkombycasinobahis siteleriblackjack siteleriCasinoBonanzacasino bonanzadeneme bonusurulet sitelerisweet bonanzacasino sitelericasino sitelericasino sitelerisupertotobettulipbettumbetpadisahbetvdcasinovenusbetwinxbetbonusvdcasinoadana psikologmarsbahis7slotsasyabahisbahis1000bahisalbahsegelbaywinbetebetbetexperbetkolikbetmatikbetonredbetorspinbetroadbettiltbetturkeybetvolecasibomcratosslotdumanbetelitbahisextrabetfunbahisgorabetgrandpashabethilbetimajbetjasminbetkalebetkralbetlimanbetmaltcasinomarkajbetmatbetmilanobetmobilbahismostbetgirisneyinenorabahisonwinpalacebetparmabetperabetpokerbetaredwinrexbetrokubetsahabetsavoybettingtarafbettruvabettumbetxslotartemisbitbaymavibetebetbetkolikbetkombetperbettiltceltabetimajbetklasbahisligobetlimanbetmariobetmatbetneyinesahabetBeylikdüzü Escortistanbul escort bayanmariobetcasibomportobetSekabet
SON DAKİKA
Kürtçe mp3 indir

Afşinde Öğrenciler “Kadına Şiddete Hayır” dedi.

EĞİTİM, GENEL, GÜNCEL, MANŞETLER, YAŞAM

Afşinli Öğrenciler Roman Kahramanlarına hayat verdi.

EĞİTİM, GENEL, GÜNCEL, KÜLTÜR SANAT, MANŞETLER, YAŞAM

Afşin Şifa MTAL Öğrencilerinden Çanakkale’de Şehitlerimize ziyaret!

EĞİTİM, GENEL, GÜNCEL, KÜLTÜR SANAT, MANŞETLER, YAŞAM

YENİÇERİ

Bu haber 20 Aralık 2023 - 12:29 'de eklendi.

Dünya harp tarihinin ilk daimî ordusu.

Tarihçi Hammer’in “Cehennemi Fikir” dediği batının çocukları ile batıyı vurma fikri.

Özellikle yükselme devirlerinde devlete çok büyük katkıları olan muazzam bir askeri teşkilat.

İptidalarında liyakatli ve demir yumruk bir otorite altında istenilen hedefe yönelebilen, bir an olsun otoriteden kaynaklanan bir boşluk, fazla hüsnüniyet ya da siliklik hissettiğinde “İstemezük” diyerek padişahı dahi alaşağı edebilen bir güç kaynağı.

Batı ilk defa Fransa Kralı VII. Şarl tarafından on beşinci asrın ortalarında piyade birliklerini ayrı bir sınıf olarak teşkil ettirmiştir. Bu teşekkülden yaklaşık yüz yirmi sene önce Türk Devleti “Yeniçeri” birliklerini daimî ordu düzeni olarak teşkil etmiş ve devletin sınırlarının gelişmesinde bu güçten fevkalade yararlanmıştır. Kosova’da, Niğbolu’da İstanbul’un Fethi’nde, Çaldıran’da, Mohaç Meydan Savaşı’nda ve Viyana önlerinde insanlık tarihinin ruh ve madde bakımından en üstün ve en ulvi askeridir diyor Üstad Necip Fazıl. Ama sonraları yine aynı kemiyet bakımından en alçak ve sefil askerleri olarak tanımlıyor.

Fatih Sultan Mehmed Han’ın “Karaman Seferi” dönüşünde Bursa yakınlarında iken Yeniçeri Yüce Hakan’ı karşılamış ve töre gereği cülus isteriz diye bağırmıştır. Fatih Sultan Mehmed Han istemeyerek on kese akçe dağıttırmıştır ama bu hareketleri sonrasında Yeniçeri Ağasını kamçıyla dövdürüp ve tahkir etmeyi de bilmiştir. Bilinen ilk homurdanma budur. Bu olay sonrası alınan cülus bahşişleri ilerleyen dönemlerde adet halini almıştır. Maalesef iptidada sayıca az ama nitelikli olan bu askerlerin 17-18. yy. zamanlarında sayıca çok ama niteliksiz olması ve her padişah değiştiğinde cülus istemek için ayaklanma pozisyonuna geçmesi Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’ye her tekerrüründe maddi manevi darbe vurmuştur. Diğer askeri birliklere bile zaman zaman kötü örnek olmuş ve bizim onlardan ne eksiğimiz var anlayışı ile isyanlar görülmüştür.

Yine Fatih Sultan Mehmed Han kapıkulu askerlerinden yaklaşık 7.000 kişiyi Yeniçeri birlikleri arasına katar. Yüce Hakan kendisine daha sadık olan bu askerleri aralarına serpiştirerek ocağı dizginlemeye çalışmıştır. Bu hamle bir süre işe yaramış ancak palyatif bir çözüm olmuştur. Fatih Sultan Mehmed Han’ın dar-ı bekaya rıhletine müteakip yine kazan kaldıran Yeniçeri II. Beyazıd tahta geçene kadar İstanbul’da kargaşa çıkarmış ve Sadrazam Mehmet Paşa’nın bile evini yağma ederek kendisini katletmişlerdir.

Yavuz Sultan Selim Han’ın son derece ehemmiyetli ve başarılı doğu seferleri sırasında Yüce Hakan’ın çadırına ok atacak kadar ileri giden ama Sultan’ın etkili nutku sonrası da yine celadete gelen de bu “Yeniçeri”dir. Yüce Hakan’ın demir yumruğunu iliklerine kadar hissettikleri için bu dönem sesleri fazla çıkmaz.

Kanuni Sultan Süleyman Han tahta geçtiğinde yine isyan girişimleri olsa da Sultan’ın dik duruşu ve celadeti bu karışıklığın önüne geçmiş yine de Rodos muhasarası esnasında yine itaatsizlik ve isyan haline geçen bu birlikler ordumuzun fazla can kaybı verilmesine sebep olmuşlardır.

  1. Selim’in tahta geçişinden sonra Yeniçeri Sarayı işgal eder ve cülus ister. Sokullu’nun devlet aklı işler ve olaylar yatışır ardından cülus tahsis edilir. Ortalık sakinleşir.

III. Murat devrinde Osmanlı ülkesinin hem uluslararası hem de iç piyasalardaki gelişmeler devletin mali yapısını etkiler. Amerika kıtasında gelen ucuz madenler paranın değerini de düşürünce 1586 yılında ilk defa büyük bir tağşiş (paranın değerinin düşmesi) vuku bulur ki bu o dönem halk üzerinde büyük bir infiale yol açar. İşte Yeniçeri ayarı düşük akçe için yine kazan kaldırır.

Siyavuş Paşa Sadrazamlığı döneminde bu sefer de Sipahiler ayaklanır. Yeniçerilerden bir farklarının olmadığını belirterek akçe talep ederler. Defterdar Emir Paşa’nın kellesini isterler. Devlet erkânının sonra verelim telkinine uymayınca isyan bu sefer Yeniçeriler tarafından bastırılır.

  1. Osman zamanında en meşhur isyanları olmuş ve bu isyan hitamında Padişah canı almaya kadar gitmiştir. Hotin Seferi sonrası bu ocak hakkında tamamen farklı planlara giren Genç Osman, Yeniçeriler tarafından işlenen usulsüz işlerde ocak mensuplarına çok sert davranır ve hemen canlarına kastederdi. Bu durum içinden çıkılamaz bir hale geldiğinde Sultan ve ekibi bir plan dâhilinde Hac vazifesi için kutsal beldelere gidip oradan dönerken özellikle Anadolu’dan kendisine muti olacak bir ordu toplayıp Yeniçeri zorbasını tamamen temizlemeyi tasavvur eder. Ama devlet adamlarının birçoğuna rağmen bu düşüncesini gerçekleştiremez ve maalesef tahttan indirilmesi bir yana Kara Davud Paşa zorbasının ısrarı ile Yedikule Zindanlarında boğdurulmak suretiyle şehit edilir. Ve rivayete göre kulağı kesilip Saray’a gönderilir. Elbette yaptığı yanına kar kalmamış bu mel’un Kara Davud Paşa ve işbirlikçileri, Genç Osman’ın şehit olduğu yerde topyekûn idam edilmişlerdir. Hatta daha sonra 19 yy. da açılan lahitte Paşa’nın cesedinin başsız olduğu müşahede edilmiştir.

Ağabeyi II. Osman ‘ın şehadetinden çok kısa bir süre sonra (I. Mustafa sonrası) tahta geçen IV. Murad’ın saltanatının ilk devirlerinde devleti yöneten asıl idare eden Kösem Valide Sultan ile de uyumlu çalışmışlardır. Ancak bazı ulema kadrosunun da desteğini alan zorba güruhu biraz otoriteyi ele almaya başlayan Sultan’a karşı yine isyan haline geçmiş ve saraya yürümüştür. İsyancılar Hafız Ahmed Paşa başta olmak üzere bir liste halinde kelle istemektedirler. Ayak divanına gelen Sultan, gözlerinin önünde kendisini Padişah’ının tahtı için gönüllü feda eden sadrazamının parçalanmasına şehadet eder. Artık öfkesi O’nu Yeniçeri düşmanı olmaya meyleder ve gördüğü yerde demir yumrukla Yeniçerileri ezip geçer. IV. Murad’ın genç yaşta ölümü bu zorbaların yeniden yeşermesi için gerekli iklimi oluşturmuştur.

  1. Mehmed döneminde Girit’ten dönen Yeniçerilerin aylıklarını alamaması ve birtakım devlet görevlileri ile ters düşmeler sonucu yine isyan çıkmış ve Padişah’tan kelle istenmiştir. Tarihimize Çınar Vak’ası (Vaka-i Vakvakiye) olarak geçen bu olayda isyancılar yine istediğini almıştır. Daha sonra yapılan Köprülüler Hamlesi ile devlet yeniden eski ihtişamlı günlerine dönmüş ve bu dönemin bitmesine müteakip zorba grubu yine kendini göstermiştir.
  2. Süleyman tahta çıktıktan sonra devletin masasındaki en büyük sorunun Viyana bozgununun nasıl telafi edileceği olması gerekirken gündem yine Yeniçerinin alacağı ulufe olmuştur. Bu zorbalar kısa sürede ulufeleri verilerek kontrol altına alınsa da devrin Sadrazamı Siyavuş Paşa bu isyancılar tarafından vurularak öldürülmüştür.

Karlofça Muahedesi sonrasında Edirne Vak’ası vuku bulmuş ve yeniçerilere göre zevk’ü sefa içinde olduğu söylenen II. Mustafa tahttan indirilip yerine III. Ahmed getirilmiştir.

III. Ahmed dönemi Lale Devri olarak bilinir. Kendisi bir Yeniçeri isyanı olan Patrona Halil İsyanı ile tahttan indirilmiştir. Yerine yeğeni I. Mahmud getirilmiştir.

  1. Mahmud döneminde, Patrona Halil denilen zorba başı kendisini Yeniçeri Ağası tayin ettirip Rusya’ya harp açmasını Padişah’tan isteyecek kadar ileri gitmiştir. Bir tören bahanesiyle saraydaki davete icabet eden Patrona ve ekibi bu esnada yakalanmış ve öldürülerek devirleri kapanmıştır. Ardılı olan zorbalar öldürülme korkusuyla yine ayaklanmış ve isyanlardan çok yorulan Sultan, Sancak-ı Şerif’i çıkartmış ve halktan yardım istemiştir. Bu sayede isyanda kısa sürede bastırılmıştır.

Suyu iyiden iyiye ısınan Yeniçeri zorbasının aldığı canlardan biri de Şehit Padişah III. Selim olmuştur. Sultan kangren olmuş bu sistemi artık kesip atmak niyetindedir. Nizam-ı Cedid adı altında yeni bir ordu ihdas etmiştir. Hatta bu ordu Napolyon’un Mısır seferinde kuzeye doğru yürümek isteyen güçler karşısında başarı elde etmiştir. Devlet kadrolarında da Cedid yanlıları artmaya başlasa da müesses nizam yanlıları Padişah’ı tahttan indirmiştir. Bunun üzerine Rumeli Ayanı Alemdar Mustafa Paşa III. Selim’e yakın devlet adamlarının da yönlendirmesiyle İstanbul’a çıkarma yapmak için yola koyulmuştur. Henüz Edirne’de iken ise III. Selim’in tahtan inmesine sebep olan olayların baş sorumlusu Kabakçı Mustafa’nın kellesini adamları kendisine ulaştırmıştır. İstanbul’a girdiğinde Alemdar’ın ordusundan çekinen zorba grubu başlangıçta ses çıkaramamıştır. Alemdar Mustafa Paşa İstanbul’a III. Selim’i tahta çıkarmak niyeti ile geldiğini belli etmiş ve belli bir süre sonunda Babıali baskını vererek Sadrazam’a gür bir sesle “Bre herif ver şu mührü” diyerek Sadrazamlık mührünü istemiştir. Bu esnada ise IV. Mustafa durumdan haberdar olunca ve III. Selim ile Şehzade Mahmud’un katl emrini vermiştir. Alemdar Paşa bu konuda tedbir almakta gecikince III. Selim’in odasına baskın veren zorbalar kılıç darbelerine karşı kendisini “ney” ile savunan mahzun padişahı kana bulamışlar ve şehit etmişlerdir. Bu esnada Şehzade Mahmud ise ilahi bir tertibat neticesinde kurtulmuş ve Alemdar Mustafa Paşa ile Saray dışında görüşerek tahta çıkmıştır. Zorbalar yine rahat durmamış kısa bir süre sonra Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa’ya baskın yapmışlardır. Alemdar sıkıştığı Sarayının mahzeninden çıkamayacağını anlayınca barut fıçılarını ateşlemiş ve mahiyeti ile beraber intihar etmiştir. Birkaç gün sonra bulunan naaşı sürüklenerek At Meydanı’nda teşhir edilmiş ardından bir kuyuya atılmıştır. Cesedi yaklaşık yirmi sene boyunca atıldığı o kuyuda kalmış, Yeniçeri korkusundan kimse gidip almaya cesaret edememiştir. Yeniçeri Ocağını kaldıran II. Mahmud kuyudan aldırdığı kemiklerini Alemdar’ın mezarına defnettirmiştir.

Amcası III. Selim’in yolundan giden Sultan II. Mahmud, Nizam-ı Cedid yerine Sekban-ı Cedid’i kurmuş yine yeniçeri zorbası isyanı ile bu cedid hareketini rafa kaldırmıştır. Yunan isyanları sırasında adeta dökülen, iç isyan çıkarmaktan başka bir işe yaramayan Yeniçeri’nin artık kaldırılması elzem hale gelmiştir. İstanbul halkı da bu zorba gruptan yeterince bezmiş, şehir esnafından zor kullanarak haksız kazanç elde eder durumda olan bu zorbalar için artık süre dolmuştur.

Derken Eşkinci Ocağı kurulmasına karar verilir. Bu ocağa gönüllü yeniçerilerin girebileceği kendilerine iletilir. Maksat Yeniçeriyi hemen ürkütmemektir. Bu duruma rağmen Yeniçeri durumdan nem kapıp yine ayaklanmıştır. Bunun üzerine Sultan Mahmud kararlı bir şekilde ve çok büyük bir kamuoyu desteği ile beraber bu zorbaları At Meydanında top atışları ile dövdürmüştür. 10.000 civarında öldürülen Yeniçeri zorbası ve 20.000 civarı sürgün edileni sonrası Türk tarihinde yeni bir dönem başlamıştır. Devlete hizmet eden bir yapıdan devleti sömüren bir yapıya dönüşen, kısacası metastaz olan bu yapının hazin sonu top atışları altında can vermek olmuştur.

Elbette bu ocak kaldırılınca her şey güllük gülistanlık olmamıştır. Çünkü Yeniçeri sadece resmi olarak kaldırılmıştır. Düşünce yapısı filizlenecek bir iklim her daim bulagelmiştir. Sonraları Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşa isyanı, Sultan Abdülaziz’in şehadetinde rol oynayan iktidar olma heveslisi devlet erkânı, Nihal Atsız’ın tabiriyle, Gök Sultan Abdülhamid’in tahtan indirilmesi aynı düşünce yapısının ürünüdür.

İstemezük…

Yeni kurulan genç cumhuriyette de bu düşünce yapısı kendisini muhafaza etmiş ve zaman zaman hortlamıştır. Adnan Menderes Bey’in idamı ve diğer darbeler, muhtıralar, post modern darbeler maalesef Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne de tevarüs eden kötü bir alışkanlık olarak süregelmiştir.

Günümüzde “İstemezük” adı altında Yeniçeri zorbaları hala mevcuttur. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bir Yeniçeri isyanıdır. Aynı şekilde son dönem Türk siyasi hayatında da sırf muarızı diye, eleştiri okları atmak bir yana, devlete düşmanlık edecek noktaya gelen yüzlerce siyasetçi ve bu zihniyeti iştiyakla alkışlayan bir o kadar menfaat ehli, çürümüş yeniçeri zihniyetinin maalesef zamanımızdaki kılıçsız tezahürüdür.

Yüce Allah devletimiz içerisinde bu zihniyetin egemen olmasına hiçbir zaman fırsat vermesin. Devletimizi ve milletimizi her türlü menfi durumlara düşmekten muhafaza eylesin. Milli birlik ve beraberliğimizi her zaman daim eylesin.

Aziz milletimizin birliği her türlü siyasi hırsların üstündedir.

Bu şuura malik olabilmek duasıyla.

Saygılarımızla.

Devlet-i Ebed Müddet.

*

EMRE GÜLBEY DEMİR

Emre Gülbey DEMİRemregulbey@gmail.com